İlk
çağlarda eldivenler, elleri korumak amacıyla kullanılsa da, güç ve refahın
simgesi olarak sembolik anlamlara
sahipti. Ortaçağ ve Rönesans döneminde yöneticilerin dışında halkında,
çoğunlukla parmaksız
XIII.yy’da ise Avrupalı kadınlar eldiveni
süs olarak kullanmaya başlamışlardı. 16'ncı yüzyıla kadar eldivenler sade bir
görünüme sahipken,
Kraliçe I. Elizabeth'in nakışlı ve taşlarla süslü eldivenler giymesiyle daha
gösterişli modellere geçilmiştir.
Nakışlı ve taşlı eldivenlerin aynı zamanda imparator ve kralların rütbelerini
vurgulayan sembolik
anlamları da bulunmaktaydı.
Dirseklerin
üzerine kadar uzanan opera eldivenleri ise I.Napolyon döneminde moda olmuştur.
Moda tarihine baktığımızda Napolyon’nun bir eldiven tutkunu olduğunu ve gardırobunda 200 den fazla çift eldiveni olduğunu öğreniyoruz. 19'uncu yüzyılda aristokratların kadın ve erkekler ayırımı olmadan, kapalı
Moda tarihine baktığımızda Napolyon’nun bir eldiven tutkunu olduğunu ve gardırobunda 200 den fazla çift eldiveni olduğunu öğreniyoruz. 19'uncu yüzyılda aristokratların kadın ve erkekler ayırımı olmadan, kapalı
yerlerde
veya açık alanlarda, eldiven giydikleri bilinmektedir.
Zarafeti de simgeleyen bir aksesuar olarak eldiven, günümüzde mevsim gereksinimlerinin dışında, özellikle balolarda kadınlar tarafından tercih edilen aksesuarların içinde yer almaktadır. Her dönem eldivenler farklılık gösterse de giysiyi tamamlayan estetik aksesuarlar olmuşlardır.
Zarafeti de simgeleyen bir aksesuar olarak eldiven, günümüzde mevsim gereksinimlerinin dışında, özellikle balolarda kadınlar tarafından tercih edilen aksesuarların içinde yer almaktadır. Her dönem eldivenler farklılık gösterse de giysiyi tamamlayan estetik aksesuarlar olmuşlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder